Doktorayı tamamlamış biri olarak artık anılarıma devam etmeyeyim mi?
Yıl 2014. 2013-2014 eğitim öğretim yılının ikinci dönemi. Y Üniversitesindeyiz. Bir hocamız var, ders işleyişi dillere destan. Hocamız diyor ki derste "Defterlerinizi açın. Yazın." O söylüyor, biz yazıyoruz. O söylüyor, biz yazıyoruz. Bakınız, not almıyoruz, yazıyoruz. Yazmamızı bekliyor hocamız, yüksek lisanstayız. Yazar adını veriyor, sonra önemli romanlarının ve bu yazarla ilgili çalışmış hocaların adlarını sıralıyor. Ardından bu önemli romanların özetlerini yazdırıyor. Haftanın 2-3 saati bu şekilde geçiyor. Tüm dersler. YL'ye ilk sıradan girmiş olan arkadaşla fenalık geçiriyoruz biz. Diğerleri bu kolaylık nedeniyle mutlu.
Bu harika işlenen derslerden birinde diğer arkadaşla konuşma/tartışma konusu açmaya çalışıyoruz. Belki hocadan bir iki kelime duyarız, katkısı olur bize diye düşünüyoruz. Hangi yazarın hangi romanını hoca bize yazdırırken hatırlamıyorum, Elektra ve Oidipus komplekslerine giriyoruz. Hoca bize bakıyor, biz arkadaşla tartışıyoruz. Hoca bir duraksadı ve sordu "Onlar ne demek?" Tabii biz afallıyoruz ama çaktırmıyoruz. Açıklamaya çalışıyoruz hocaya. Hoca diyor ki "Arkadaşlar, saçma sapan işler bunlar yaa, bırakın." Bir şey diyemiyoruz. Ne diyebiliriz ki? O yılın sonunda hocamız doçent oluyor. Biz daha da şaşırıyoruz tabii. Yeterliliğinin (yayın sayısı dâhil olmak üzere) çok daha iyi olduğunu bildiğimiz hocalarımız doçentlik alamamış. Acaba torpili kim diye düşünüyoruz ister istemez.
Bir kadro açılıyor, hemen başvuruyoruz. Yine aynı hocamız diyor ki "Arkadaşlar, kadroların sahibi olur. Kadroyu açan bölümün başkanını arayıp kadronun sahipli olup olmadığını öğrenmeniz gerekir başvurmadan evvel. Sahipli ise başvurulmaz. Hocaların lafını ezmek olmaz."
Aynı hoca şükür ki doktorada dersi böyle işlemedi. Güzel güzel araştırma yapıp herkes bir hafta kendi araştırmasını paylaştı sınıfla. Ancak yüksek lisans derslerini hâlen böyle mi işliyor, bilmiyorum. Böyle işliyorsa öğrenciler mutludur büyük ihtimalle. YL öğrencileri çok fazla ödev veriliyor, çok zor diye ağlıyormuş ki asistan arkadaşlarla konuştuğumda verilen ödevler, okumalar hesaba alınacak miktarda değil. Keyfime okurum ben o kadar şeyi bir haftada. Kimse YL yapmak, doktora yapmak zorunda da değil. Yapamıyorsanız, canınız istemiyorsa yapmayın arkadaşlar.
Anılara daha sonra devam edeceğiz. Her şey parça parça...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder